1 Şubat 2010 Pazartesi

Bu hep olur..



Bunu nasıl başardığımı/becerdiğimi bilmiyorum. Sadece uzanıyordum..gözlerim cevabı bilmeyen öğrenci gerzekliği ile tavanı yokluyordu. Sonrası malum “güm” sesi ile birlikte vücudum ya da kafam oynamadığı halde görüş alanım ile eş zamanlı olarak düşüncelerimde ekseninden kaydı. Geceden gündüze (çoğunlukla öğle vaktine) beni taşıyan bu aracı bir Kamyona benzetmek gerekirse (biliyorum bu durumda bende kamyoncu oluyorum) makası kırılmış bir Kamyon ve 69 kiloluk pek iri sayılmayacak cüssem ile birlikte yolun kenarında ufak bir şaşkınlık yaşadım. Sonrasında kullanılmaz hale geldiği için tümünü söktüm ve balkona taşıdım. Artık alışveriş listemin en tepesinde davetsiz bir misafir ikamet etmekte.